-
1 dost edinmek
а) приобрета́ть друзе́й; обзаводи́ться друзья́миб) име́ть любо́вницу / любо́вника -
2 dost
1.1) другcan dostu — серде́чный друг
kara gün dostu — ве́рный / пре́данный друг; друг в беде́
kırk yıllık dost — ста́рый / да́вний друг
2) покло́нник (кого-чего-л.)çocuk dostu — друг дете́й
kitap dostı — книголю́б
sanat dostu — покло́нник иску́сства
3) разг. любо́вник, любо́вница2.дру́жественный, дру́жеский; дружелю́бныйiki dost devlet — два дру́жественных госуда́рства
••dost ağlatır, düşman güldürür — посл. друг говори́т го́рькую пра́вду, враг льстит
dost başa, düşman ayağa bakar — посл. друг смо́трит в лицо́, враг - на́ ноги
dost kara günde belli olur — посл. друг познаётся в беде́
dost acı söyler — посл. друг говори́т го́рькую пра́вду
- dostlar alışverişte görsün diyedostun attığı taş baş yarmaz — посл. ка́мень, бро́шенный дру́гом, го́лову не проло́мит
- dostlar başından ırak!
- dost edinmek
- dost kazığı
- dost olmak
- dost tutmak -
3 edinmek
В де́лать свои́м, приобрета́ть, обзаводи́ться; овладева́ть, усва́иватьadet edinmek — привы́кнуть (к чему-л.), приобрести́ какую-л. привы́чку
bilgi edinmek — приобрести́ зна́ния
dost edinmek — обзавести́сь друзья́ми
fikir edinmek — получи́ть представле́ние о чём
-
4 edinmek
завести́* * *-iприобрета́ть, обзаводи́ться; овладева́тьbilgi edinmek — приобрета́ть зна́ния
dost edinmek — обзавести́сь друзья́ми
См. также в других словарях:
dost edinmek — dost kazanmak Yolda iki dost edinip on gün birisinin, on gün ötekinin erzak torbasından karnını doyurdu. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
dost — is., Far. dūst 1) Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen kimse, düşman karşıtı Dostlar beni hatırlasın. Âşık Veysel 2) Erkek veya kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse, zamazingo Bir dostu vardı, belalı, çapkın bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TECEYYÜF — Dost edinmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
atın varken yol tanı, ağan varken el tanı — elde imkân varken gezip dolaşmak, dost edinmek gerekir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish grammar — This article concerns the grammar of the Turkish language. A companion to this article is Turkish vocabulary. Three features that, together, distinguish Turkish from many other languages are the following: #Turkish is highly agglutinative: its… … Wikipedia
kazanmak — i 1) Kazanç sağlamak Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım. P. Safa 2) nsz Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız. B. Felek 3) Çıkmak, isabet etmek 4) Edinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mal — is., Ar. māl 1) Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. Ö. Seyfettin 2) Büyükbaş hayvan Boz atlar yağız değildi, artık; mallar erimiş,… … Çağatay Osmanlı Sözlük